Kültür, Sanat, Spor

Ergen Çocuğunuz da Blog Yazarı Olabilir (mi?)

Yazan: Ece Gökyar – 4 Ocak 2018

Günün birinde çocuğunuzun bir yazar olabileceği aklınıza gelir mi? Peki ya bir blog yazarı olma niyetiyle kuracağı blog için sizden yardım isterse?

Çocukluktan çıkıp güvenli ev ortamının dışına uçmaya hazırlanan yavrumuzun (büyük çoğunluğu yabancılardan oluşan bir) dünyaya kendini ifade etme isteği, oluşturmakta olduğu yeni kimliği, dünyayı algılayışı, kendi iç dünyası, zevkleri, tutkuları, duyguları, kelimeleri… Tüm bunlar, konuya – henüz – vakıf olmayan bir ebeveynseniz, ufak çaplı bir şaşkınlık, kuşku ya da panik yaşamanıza neden olabilir. Üstelik internet ortamında pek vakit geçirmiyor yada bir blog / web sitesi sahibi değilseniz, nasıl bir yol izleyeceğinizi bilmemek biraz caydırıcı da olabilir.

Uzakları yakın kılan teknolojinin kucağına doğan yeni nesil gençlerin internet ortamında farklı bir sosyalleşme sergilediği düşünülürse, günümüz ergeninin kendisini ifade etme biçimlerinden biri de eğer bir blog kanalıyla olursa pek de şaşmamak gerekir doğrusu.

Hadi konuya olumlu açıdan yaklaşalım ve şu blog meselesine daha yakından bakalım…

Blog, belirlediğiniz alanlarda dilediğiniz gibi yazdığınız yazıları online paylaştığınız ve sıklıkla yeni yazılarla güncellediğiniz bir nevi kişisel günlüktür. Kendinizi dünyaya ifade ettiğiniz bir ortamdır. Internet üzerinden kendini ifade imkânı bulduğunuz, benzersiz bir özgürlük ve yaratıcılık alanınızdır. Sanat, moda, yemek, teknoloji, gezi vb. pek çok farklı kategori tespit edebileceğiniz gibi, şiirlerinizi paylaşabilir, felsefi konular üzerinde düşünebilir, okuduğunuz kitapları ya da izlediğiniz filmleri tanıtabilir, yorumlayabilirsiniz. İçinizi dökebilir, öz eleştiri yapabilir, anılarınızı paylaşabilirsiniz.

Tüm dünyaya cesurca kendini açan bir blog yazarı, yani blogger, aslında hiçbirimizden farklı olmayan bir kişidir. İnanılır gibi değil ama her gün yayımladıkları yazılarla çok sayıda kişi, özel bir teknik altyapısı olmasa da, kendisine ait bir blogun yöneticisidir.

Peki neden? İşin aslı şu ki, herkesin bir sesi vardır ve hepimiz sesimizin birileri tarafından duyulması için can atarız. Internet çağında, dünya üzerinde belki de hiç olmadığı kadar kolay artık minimum çabayla sesimizi duyurmak ve birbirimizin sesini duyabilmek.

Eğer bir blogger iseniz, dilerseniz her gün yüzlerce hatta binlerce kişiye aynı anda ulaşmanız mümkün. Beğenelim ya da beğenmeyelim, yaşamlarının her dakikasını duyuran bloggerlar olduğu gibi, özel hayatıyla ilgili en ufak bir bilgi vermeksizin sadece hobilerini paylaşan ve bunu tutkuyla yapan pek çok kişi var artık. Söz gelimi iyi bir blog yazarı nasıl olur derseniz, internet ortamında bunu anlatan çok sayıda blog yazarı ile karşılaşmanız mümkün.

Gelelim blog yazarı olmak isteyen evimizdeki ergene…

Öncelikle bir blog kurmak, aynı zamanda iş kurmak gibidir, bir tür girişimcilik ve cesaret meselesidir ve eğer çocuğunuzun böyle bir isteği olursa, girişimcilik ruhu nedeniyle öncelikle siz ebeveynlerinden takdir görmesi hoş olur.

Blog kurmak, genç bireyler için büyük oranda olumlu bir deneyimdir. Bir yazar, okur, dünya vatandaşı, teknoloji kullanıcısı ve araştırmacı kimliğiyle internet ortamında kuracağı emniyetli bir hareket alanı ile özgüveni olumlu yönde gelişebilir.

Bloglar, gençler için, ilgi alanlarını, meraklarını, hobilerini ve gelecekteki kariyer olanaklarını bulup ortaya çıkarmak ya da geliştirmek içinde yol gösterici bir çıkış noktası olabilirler. 

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.