Hastalıklar

Ergenlikte Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları

Yazan: Psk. İpek Şensu – 20 Eylül 2017

Ergenlikte görülen en yaygın ruhsal sorunlardan biri de anksiyete bozukluklarıdır. Anksiyete, kişinin olayları, tehlike ve tehdit olarak algılaması olarak tanımlanabilir.

Anksiyete normal ölçülerde yaşandığı taktirde, kişiyi tehlikelerden korur; ancak günlük işlevleri bozması, ergenin akademik başarısını etkilemesi, kişiler arası ilişkilerini kötü etkilemesi durumunda anormal kabul edilir.

Anksiyete yaşayan bir çocuk, belli olayları felaketleştirmeye ve genellemeye meyillidir. Bazı olayların sadece olumsuz sonuçlarını görür, kişiselleştirir (yani kendisini sorumlu tutar) ve kendisini yetersiz hisseder. 

Anksiyete, okul performansının ve kişiler arası ilişkisinin bozulmasına yol açar. Fark edilmemesi ve tedavi edilmemesi durumunda, yetişkinlik döneminde de bir çok soruna sebep olur.

Anksiyete ya da depresyon, tek başlarına görülen ruhsal hastalıklar değillerdir. Anksiyete bozukluğu yaşayan bir birey, aynı zamanda depresyonalkol ve madde bağımlılığıyeme bozuklukları ve intihar düşünceleri yaşayabilir. 

Sosyal Anksiyete:

Sosyal fobi olarak da bilinen sosyal anksiyete, çocuklukta ve ergenlikte başlayan en yaygın anksiyete bozukluklarından biridir.

Çocuğun çevresi genelde bu durumu bir sorun olarak algılamaz; çünkü çocuk aslında sadece “uslu”dur ve bunda bir sorun olmadığı gibi aslında bu iyi bir şeydir. En sonunda, bu ağırbaşlı, içine kapanık, utangaç çocuğun akademik başarısı düşmeye başlayınca, evde, arkadaşlarının arasında ya da diğer sosyal çevresindeki ilişkileri bozulmaya başlayınca veya depresyon belirtileri gösterince aile bir sorun olduğunu fark edebilir. Eğer bunlara rağmen fark edilmezse, ek anksiyete bozuklukları, ağır depresyon ve alkol / madde bağımlılığı gibi diğer ruhsal sorunlar yaşayabilir.

Sosyal anksiyete yaşayan bireyler, başkalarının kendileri hakkında negatif değerlendirme yapmasından korkarlar, toplum önünde küçük duruma düşeceklerini düşünürler ve korkular yaşarlar; hissettikleri korkuların gerçek dışı olduğunu bilmelerine rağmen, sosyal ortamlardan çoğunlukla kaçınırlar.

Obsesif Kompulsif Bozukluğu:

Obsesyon, istemeden, uygunsuz anlarda yaşanan ve sıkıntıya sebep olan yineleyici düşüncelerdir. Kompulsiyonlar ise kişinin kendisine koyduğu katı kurallar, ritüellerdir. Kişi bu ritüelleri, obsesyonlar yaşadığında kendini alıkoyamadan yineleyerek yapar. Eğer yapmazsa, başına kötü bir şey geleceğinden endişe eder. Kişi, genelde, obsesyonların saçma ve anormal olduğunu bilir. Bilmesine rağmen kendini engelleyemez.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), çocuk ve erişkin ruhsal bozuklukları listesine yeni yeni girmiştir. Birkaç yıl öncesine kadar çocuklar, obsesyonları ve kompulsif davranışları, kendileriyle alay edilir düşüncesiyle gerçekleştirmekten ve anlatmaktan sakındıkları için, anksiyete ve depresyon yaşamakta ve buna bağlı tanılar almaktaydılar.

Ergenlikte ve çocuklukta görülen en yaygın obsesyonlar, mikrop kapma ve kirlenme obsesyonu ve buna bağlı olarak en yaygın kompulsifler, yıkanma veya tekrar tekrar temizlenmedir. Ayrıca kendine ve sevdiklerine zarar geleceği korkusu ve simetri ya da düzenle ilgili obsesyonlar da en sık görülen diğer obsesyonlardır.

KAYNAKLAR:

– Suadiye, Y., Aydın, A. (2009). Anksiyete Bozukluğu Olan Ergenlerde Bilişsel Hatalar. Klinik Psikiyatri. 172-179

– Demirkaya, S.K. (2015) Çocuk ve Ergenlerde Sosyal Anksiyete Bozukluğunun Psikofarmakolojik ve Psikoterapötik Tedavisi. Türkiye Klinikleri. 52-60

– Kaval, N. O., Sütçü, S. T. (2016). Çocuk ve Ergenlerde Sosyal Anksiyete Bozukluğunun Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Grup Terapisinin Etkililiği: Sistematik Bir Gözden Geçirme. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 3-22

– Binbay, Z., Koyuncu, A. (2012). Sosyal Anksiyete Bozukluğu ve Duygudurum Bozuklukları Birlikteliği.Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 1-13

– Türkbay, T., Doruk, A., Erman, H., & Söhmen, T. (2000). Obsesif Kompulsif Bozukluğun Belirti Dağılımının ve Komorbiditesinin Çocuk ve Ergenler ile Erişkinler Arasında Karşılaştırılması. Klinik psikiyatri, 86-91.

– Pişgin, I., & Özen, D. Ş. (2010). Çocukluktan Erişkinliğe Obsesif Kompulsif Bozuklukta Hatalı Değerlendirme ve İnanç Alanları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar­, 117-131.

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.