Yazan: Funda AYGİL AYKAL – 19 Mart 2017
Yerküredeki en eski, en çok kullanılan anlatım dili, beden dilidir. İnsanlar, varoluşlarından beri doğadaki temel ve doğal ritimlerle beden dillerini kullanarak birbirleri ile iletişim kurmuşlardır.
Yetişkinliğin ilk evresi olarak niteleyebileceğimiz ergenlik döneminde, çocukluktan yetişkinliğe adım atan bireyde, toplumsal kabul görme ve bir gruba aidiyet önem kazanmaya başlar.
Duygular ve düşünceler, hayat algısının değişimi ile beraber, karışık ve yoğun bir hal almaya başlar.
İşte bu noktada sanat (bale, resim, müzik, heykel, edebiyat vb…), bedensel ve ruhsal değişime karşın gencin yaşamında denge unsuru olmaya başlar.
Sanat eğitiminin kişiye kazandırdığı disiplin ve sorumluluk bilinci, doğru / yanlış, güzel / çirkin farkını öğretir; karar verebilme yetisini ve özgüvenini artırır.
Bu nedenle, sanatı (ki özellikle de içinde müziği, resmi, heykeli, edebiyatı barındırması nedeniyle dansı) küçük yaşlardan itibaren yaşamının bir parçası haline getirmiş olan bir ergen, zaten sahip olduğu eğitilmiş zarif beden duruşu ve düşünsel yapısıyla, hem diğer yaşıtlarından daha fazla özgüvene sahip olur, hem de ilgilendiği sanat dalı sayesinde paylaşımda bulunduğu arkadaş grupları dolayısıyla toplum içinde kendini güçlü bir şekilde ifade edebilir.
Sahip olmaya başladığı genel kültür, mutluluğu, sevgiyi, aşkı ve düşünsel aklı daha rahat keşfetmesine ve anlamasına yol açar ki, bu da geçirdiği zor dönemde yol gösterici olur.
SANAT, sevgi demektir.
SANAT, disiplin demektir.
SANAT, azim demektir.
Tüm gençlere sanatın renklendirdiği, ince zevklerle donattığı bir yaşam diliyorum.
Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.