Kültür, Sanat, Spor

Günün Sohbeti: Aylin Kontente ile Oyunculuk Üzerine

Söyleşi: Ece Gökyar – 22 Nisan 2017

Süper Ergen’de bugün konuğumuz, pek çok sinema, tiyatro ve televizyon projesinde yer almış, günümüz Türkiyesi’nin sayılı “Güldüren Kadınları”ndan biri. Her hafta yeni skeçlerle evlerimize konuk olan “Güldür Güldür Show” ekibinin bir parçası ve aynı zamanda “Tatlım Tatlım” filminin başrol oyuncularından, Aylin Kontente Kul.


Süper Ergen’de kendisiyle yaptığımız sohbet ve işte samimiyetle verdiği yanıtları…

Dilerseniz sohbetimize oyunculuk ve annelik arasındaki paralellikle başlayalım. Oyuncu ve hatta güldüren bir oyuncu olmanın avantajları var mı sizce annelik rolünüz üzerinde? 

Oyun ile, çocukluktan sonra tekrar yoğun bir şekilde buluşmamı, üstünde çalışıp düşünmemi sağlayan oyunculuk mesleğinin avantajlarını yaşıyorum. Oyun oynamak, insanın anda olduğu yegane eylem. Çok keyif alıyoruz beraber havlamaktan :).

Konuya çocukluk dönemiyle başlamışken, siz nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Hayalleriniz arasında oyunculuk var mıydı? Sizi oyuncu olmaya çeken şey neydi ve nasıl bir eğitim aldınız?

Maddi zorluklar içinde, çoğunlukla mutlu ve başımıza gelen olumsuzluklara gülen bir taraf olarak geçirdim. Çekingen, saygılı bir çocuktum. Arkadaşlık kolay kuramazdım, zaman içinde yavaş yavaş açıldığımı hatırlıyorum. Oyunculuk, lise dönemim itibariyle hayallerime yerleşti. Ama her zaman temkinli davranırdım hayal kurma konusunda, “ya olmazsa diye”. Daha çok ileriye dönük hayal kurmak değil de, önüme gelen fırsatlara cevap vererek ve doğal bir şekilde, sınıfta yaptığım taklitler sonrasında amatör tiyatroyla tanışmam ve ardından annemin desteğiyle, sessizce oyunculuk sınavına girmem şeklinde ilerledi. Lisede katıldığım tiyatro kulübünde almış olduğum haz ve geri bildirimler beni cesaretlendirdi. Sonrasında hazırlanmaya karar verdim. Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Oyunculuk Eğitimi aldım.

Oyunculuğu nasıl tanımlarsınız? Okullarda ve kurslarda drama eğitiminin olması ve hatta terapi yöntemleri arasında dramanın kullanılmasından hareketle, oyunculuk insana neler öğretir? Yaşamı nasıl algılar insan oyuncu olunca? Sayısız role bürünmenin kişilik oluşumuna etkileri nasıl olur?

Oyunculuk eğitimi boyunca öğrendiğim ilk şey, çok yönlü düşünmeyi öğrenmek oldu. Empati kurarak, oynadığınız karakteri anlamalı ve onu savunabilmelisiniz. Duygularımı dinlemeye ve onlar üzerinde kontrol sahibi olmaya dair çalışma hala sürüyor. Ekipçe hareket edebilme, partnerini gerçekten dinleme ve onu görme ile ilgili farkındalık, bedeninle yeniden tanıştığın bir süreç, kendine bir yolculuk, duygu belleğine, algılarına, hareket hafızana dair egzersizler, temrinler. Bunlar çok keyifli ve özlenen anlar. 

Eğitimi, iyi bir oyuncu olmak adına değil, iyi bir oyuncu insan olmak adına tavsiye ederim. Dokuz Eylül Üniversitesi bu konuda çok emek vermiştir bizim dönemimize. Buradan saygı ve sevgilerimle hocalarıma :).

Güldür Güldür projesine gelirsek… Kısa skeçlerden oluşan bu program, seyircinin büyük ilgisiyle yoluna devam ediyor. Siz bu projeden nasıl bir haz alıyorsunuz? Yaşamınızdaki yeri nedir? Ülkemizde güldüren bir kadın olmak nasıl bir duygu?

Çok güzel bir ekibimiz var. Her hafta yeni skeçlerle yeni bir seyirciyle buluşuyoruz. Tiyatro ahlakıyla show programı yapabiliyoruz. Bu da çok keyif ve zorluk katıyor işe. Türk izleyicisi sizi izlediği rolle bağdaştırıyor; o anlamda beni dışarıda gördüklerinde seviyorlar genelde. Kötü bir karakteri canlandırsam, vallahi tedirgin olabilirdim.

Güldür Güldür’ün sizin açınızdan ön hazırlık ve sahne performansı süreçlerini de merak ediyoruz. Ezber, prova ve sahnedeki canlı performansı bize biraz anlatır mısınız? Her ne kadar prova şansınız da olsa, oyun esnasında yolunda gitmeyen şeyler olur mu? Buradan yola çıkarak sormak isteriz; bir oyuncu, sahne üzerindeki dünyayı kişisel anlamda nasıl yönetir, yönetmen ve ekip arkadaşları ile olan sınırlarını nasıl ayarlar? Sahne üzerinde ne derece özgürdür?

Skeçleri ilk gün provasında okuyoruz. İkinci gün, kostüm provasıyla beraber sahne alıyoruz. Üçüncü gün, kameralı teknik provamız var ve akşamında da oyunumuz. İki gün içinde ezber yapıp sahneye hazırlanıyoruz. Yolunda gitmeyen şeyler olduğunda, Ali moderatörlük yaparak yön veriyor. Oradan da ayrı bir doğaçlama komedi çıkıyor.

Tiyatro ahlakı içinde bu otokontrol, disiplini de barındırır. Siz, o sınırları zaman zaman kendiniz, bazı zaman yönetmen müdahalesiyle ya da partnerinizle konuşarak oluşturursunuz. Sınırlı derecede özgürsünüzdür, tıpkı bir oyunun kuralları içindeki özgürlüğünüz kadar.

Sinema ve dizi filmlerinde de yer alan bir sanatçı olarak, sahne oyunculuğumu, kamera önü oyunculuk mu diye sorsak…

Her ikisi de.

Siz kendinizi bu meslekte nasıl tamamlıyorsunuz?Ortaya koyduğunuz işleri nasıl değerlendirir, kendinize neler katmak istersiniz? Bu alanda örnek aldığınız kişiler var mıdır?

Keyif aldığım, huzur bulduğum insanlarla olmak birincil tercihim, tanımlamalardan hoşlanmıyorum. Beni heyecanlandıran işlerle devam etmek isterim; tiyatro, film veya dizi fark etmiyor. Çalışmayı istediğim oyuncu ve yönetmenler var, yolumuz kesişir bir gün, umuyorum. 

Hayallerinizi süsleyen işleri, ilerisi için yeni planlarınızı paylaşmak ister misiniz?

Dünyayı gezmeyi çok istiyorum. En son gittiğim geziden bir harita aldım; gittiğiniz yerleri kazıyorsunuz. Hedefim, haritanın tamamını kazımak :). 

Tiyatro yaşamın ta kendisi de olsa, ülkemiz koşullarında ne yazık ki tiyatro, adeta toplumun dışında bir unsurmuş gibi muamele görmüş; tiyatrocular her dönemde var olmak için büyük bir özveriyle yol almaya çalışmış. Günümüzde de bu durum çok farklı değil sanki. Ancak tiyatroya gönülden bağlı oyuncular ve sergilenen performansı takdir eden seyirciler, alkışlar olduğu sürece bu sevda sonsuza dek devam edecektir. Hem oyuncular hemde seyirciler açısından bu, aynı zamanda bir bayrak yarışı. Siz bu alana aşkla ilgi duyan gençlere ve ailelerine, mesleki ve kişisel tecrübelerinize dayanarak, neler önerirsiniz?

Ne istediğini anlamak çok önemli. Çocuklarımıza kendi hayallerimizi dayatmadan, onlara destek olup kendi kanatlarıyla uçmalarına izin vermek! İyi insan olmak, eğitim ve sabır… Bu üçünde ısrar etmeli ve yola devam etmeliyiz.

Süper Ergen’de bizlerle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ederiz Sevgili Aylin Kontente, yolunuz açık olsun.

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.