Tehlikeler

Sigara, Alkol, Uyuşturucu ve Spor

Prof. Dr. İbrahim Öztek, Gençler İçin Gençlerle Üsküdar Üniversitesi’nde

Bir yılda, sigara içimine ve açtığı zararların tedavisine, üç adet Çanakkale Köprüsü parasını harcıyoruz.

Uyuşturucu, insan eli ile üretilen ve insanın tüm yüksek değerlerini yok eden, acımasız ve kahredici bir canavardır.

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, Türkiye Olimpian Derneği Başkanı, Uluslararası Sigara, Alkol ve Uyuşturucu İle Mücadele ve Spor Birliği Başkanı ve Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, 22 Şubat 2017 tarihinde Üsküdar Üniversitesi’nde “Sigara, Alkol, Uyuşturucu ve Spor” konulu bir konferans verdi. 

Üniversitenin Kültür, Spor ve Sağlık Direktörlüğü’nce hazırlanan konferans, üniversite öğrencileri ile öğretim üyeleri tarafından büyük bir dikkatle izlendi.

Öztek, uyuşturucuyu son derece anlamlı bir şekilde şöyle tarif etti:

Uyuşturucu; insan eli ile üretilen, insanı insanlığından eden, insanın masumiyetini yok eden, insanın özgürlüğünü, hür iradesini, insani yüksek değerlerini ve erdemlerini elinden alan, en acımasız ve kahredici canavardır.

Öztek, özellikle son günlerde giderek artan ve kullanım sonrası ölüme neden olan bonzaiye karşı mücadelede, iyi eğitimli sivil toplum örgütü üyelerine büyük iş düştüğünü belirtti. Bu maddenin Türk gençliği için yeni bir felaket olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, uyuşturucu denilince konuya sigaradan başlanması gerektiğini, birayla başlayan alkol alımlarının giderek alkolikliğe dönüştüğünü; tinerle başlayan uyuşturucu kullanımının esrar, eroin, kokain, daha sonra da sentetik uyuşturucuların kullanımına dönüşerek, insanın kendi eli ile felaketini hazırladığını belirtti. 

Prof. Dr. Öztek, sigaranın kalp damar hastalıkları, enfarktüs ve akciğer kanserinin bir numaralı nedeni olduğunu; bu nedenle ülkede yılda 200.000 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. 

Alkolün, mide ülseri, mide kanseri, karaciğer sirozu, hepatit ve karaciğer kanserine neden olduğunu belirtti. 

Uyuşturucuların ise, önce akciğerde ağır tahribat yaptığını; buradan kan yolu ile beyne giden zararlı maddelerin tüm beyin hücrelerinin dengesini bozduğunu;görme işitme ve konuşma merkezlerinin harabiyete uğradığını; ardından kalpte düzensiz ve hızlı çalışma sonucu ani ölümlerin meydana geldiğini vurguladı. 

Öztek, Bonzai denilen, içinde her türlü zehirli kimyasalların ve uyuşturucu atıkların bulunduğu cinayet aracının uyuşturucu ile ilgisi olmadığını, çünkü ilk kullanımdan sonra kullananın canını aldığını deneysel araştırma sonuçları ile dile getirdi.

Rakamlarla verdiği bilgiler tüyler ürperticiydi;

  • 2015 yılında Türk insanının bütçesinden 15 milyar lirayı sigara içimine, 10 milyar lirayı da sigaranın yol açtığı hastalıkların tedavisine ayırdığını, bu para ile üç adet 18 Mart Çanakkale Boğaz Köprüsü yapılabileceğini;
  • Sigaraya başlama yaşının %3 oranında 7 – 13 olduğunu;
  • Alkole başlama yaşının %5 oranında 9 – 13 olduğunu;
  • Uyuşturucuya başlama yaşının %5 oranında 9 – 13 olduğunu;
  • Eczanelerde satılan ilaçların 96’sının uyuşturucu amacı ile kullanıldığını;
  • Orta ve lise öğrencilerinin %20’sinin sigara, %14’ünün alkol, %4’ünün uyuşturucu kullandığını;
  • Bir yılda 400 kişinin bonzai, 1000 kişinin uyuşturucu kurbanı olduğunu;
  • AMATEM’e yılda 6000 bonzai kurbanının başvurduğunu;
  • Polis kontrollerinde, minibüs, otobüs ve taksi şoförlerinin büyük bir çoğunluğunun uyuşturucu kullandıklarının ortaya çıktığını;
  • Uyuşturucuya bağlı en yüksek ölüm oranının İstanbul’da (%49.6), ikincisinin Antalya’da (%10.8) meydana geldiğini ve bu kentleri, Adana (%7.3) ve Ankara’nın (%5.6) takip ettiğini;
  • 30.000’e yakın çocuğun sokaklarda yaşadığını, bunların 15.000’inin suç işlediğini;
  • Sigara içen annenin çocuğunun sigara tiryakisi olarak ve %20 oranında bazı sakatlıklarla doğduğunu;

belirtti.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, uyuşturucu ile mücadelede her şeyden evvel, ailenin, arkadaşların, okulda öğretmenlerin üzerlerine çok büyük bir görev düştüğünü; daha sonra medyanın ve devletin görevleri olduğunu hatırlattı. Bu felaketin önlenmesinde herkesin elinden gelenin fazlasını yapması gerektiğine işaret etti. Uyuşturucuya karşı en önemli kalkanın “spor” olduğunu ve anaokulundan itibaren tüm çocukların temel spor dallarına yönlendirilmelerinin sağlıklı nesiller yetiştirmenin ana kuralı olduğunu anlattı.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Onlar bizim çocuklarımız, onlar bizim insanlarımız. Onların uğramış oldukları bu felakete bizler veya en yakınlarımız da uğrayabilirdi, onun için bu durumu kendi felaketimiz kabul etmek zorundayız.” dedi.

Prof. Dr. İbrahim Öztek’in Süper Ergen’de üç ayrı bölüm halinde yayımlanan Madde Bağımlılığı konulu yazılarını okumak için tıklayınız.

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.