Tehlikeler

Internetten Korkma, Önlem Al!

Yazan: Sibel Şensu – 05.11.2016

Elbette internetsiz bir yaşam düşünemeyiz. Bununla birlikte, 15 ‐ 17 yaş grubundan ergenler, internet ortamında riske ve cinsel istismara en açık gruptur. Bu nedenle çocuğumuzu kişisel bilgilerini internette paylaşma konusunda şöyle uyarmalıyız:

  • Tanımadığın kişilere güvenme!
  • Kişisel bilgilerini paylaşma!
  • Yabancıların, yaşadığın yer, gittiğin okul vb. hakkında bilgi edinebileceği fotoğrafları paylaşma!

Kişisel bilgileri vermek ergeni, akran istismarı, cinsel istismar ve çocuk pornografisi gibi tehlikelere açık hale getirir. 

Akran istismarı

  • Akranları, bir arkadaşları hakkında hoşa gitmeyecek sözler yazıp, internet aracılığıyla dağıtabilirler.
  • Arkadaşları için onların haberi olmaksızın hoşlanmayacakları bir profil yaratabilirler.
  • Arkadaşlarının izni olmadan onlara ait kişisel bilgileri paylaşabilirler.
  • Arkadaşlarını, internet ortamında diğer arkadaşlarıyla birlikte yürüttükleri etkinliklerin dışında tutabilirler.

Cinsel istismarı ve çocuk pornografisi

Yabancılarla buluşmak, çocuk güvenliği açısından en tehlikeli durumdur. Çocukların % 30’u internette bir yabancıyla karşılaşmış ve %8’i bu kişiyle gerçek dünyada bir araya gelmiştir.

Internet, pedofillere, birbirleriyle güvenli ve gizli bir şekilde buluşabilecekleri bir ortam sağlamakta ve böylece çocukları istismar edebilmektedirler.

Internette cinsel istismara uğramanın diğer cinsel istismar tiplerinde olduğu gibi:

Internetle gelen diğer tehlikeler, cinsel görüntüler, şiddet  ve yüksek riskli davranışlar (yeme bozuklukları, intihar, madde kullanımı…)’dır. Ergenlerin %20 si pornografik sitelere girer. Pornografik materyalin haftada 3 kereden daha fazla kullanılması, ergenlerin psikososyal gelişimini etkiler. Internette pornografiye maruz kalan ergenlerin, daha erken yaşta cinsel ilişkiye girdikleri ya da girme eğiliminde oldukları görülmektedir. Psikoseksüel gelişimlerini tamamlamamış ergenler, normal cinsel davranışların pornografik görüntülerde gördükleri gibi olduğunu düşünebilirler.

Internet Bağımlılığı Hastalığı olduğu düşünülen ergenler, giderek daha fazla süre internette kalırlar. Hiperaktivite ve üzüntü gibi duygularla baş edemezler ve planladığından daha uzun süre internette kalmayı isterler. Internet kullanımı yüzünden bir ilişkiyi ya da olanağı kaçırma riski taşırlar. Kullanım süresini uzatabilmek için yalan söyleyebilirler. Interneti olumsuz duygularını kontrol edebilmek için kullanabilirler. Bu ergenlerde, yeme bozukluğu, uyku bozukluğu, kas-iskelet sistemi hastalıkları, fiziksel etkinlikte kısıtlanma, gözlerde kuruma ve irritasyon, baş ağrısı ve kişisel hijyende bozulma görülebilir.

Ayrıca, dikkat eksikliği – hiperaktivite sendromu (ADHD), depresyon, anksiyete, sosyal fobi, kompulsif bozukluk, otistik davranışlar ve madde bağımlılığı görülebilir. Sosyal medya kullanımı, ergenler arasında en hızlı artan online etkinliktir. Avrupa’da internete ulaşabilen 9‐16 yaş  çocukların % 60’ının kendi sosyal network profili var. Türkiye’de 2010 yapılan bir çalışmaya göre, 100 çocuktan 17’si günde yaklaşık 1 saat bilgisayar oynuyor. Bu sürenin büyük kısmını sosyal paylaşım sitelerinde geçiriyorlar.

Ergenler, her zaman bir araya gelme, gruplaşma ve kamplaşma eğilimindedirler.

Sosyal paylaşım siteleri, daha önceki yıllarda ergenlerin bir arada dışarıya çıkmasına benzetilebilir. Eskiden yakın çevrelerinde ve alışveriş merkezlerinde yaptıklarını bugün sosyal paylaşım sitelerinde yapmaktadırlar. Facebook kullanımı için 13 yaş kısıtlaması vardır. Bu kural genellikle çiğnenir. Avrupa’da 9‐11 yaş arası çocukların ¼ ünün ve 11‐12 yaş arası çocukların yarısının kendilerine ait sosyal paylaşım profilleri var.

Sosyal paylaşım sitesi kullanma sıklığı ile suç işleme davranışları arasında ilişki bulunmuştur. Internette kumar oynama da yaygındır.

Aileler açısından şunlar önemlidir:

  • Ebeveynler internet kullanabilmelidir.
  • Internete girmek dahil çocuklarıyla pek çok ortak etkinlik yapmak üzere zaman ayırmalıdır.
  • Küçük yaşlarda yaşa uygun filtreler kullanabilirler.
  • Aşırı bilgisayar kullanımı ile ilgili hastalıkların bulgu ve belirtilerini bilmelidirler.
  • Süre kısıtlaması getirilmelidir.
  • Çocuklarını internet ortamında yanlış bilgi paylaşımı, akran istismarı ve cinsel istismar gibi sorunların yaşanabileceği konusunda bilgilendirmelidir.
  • Çocuk, internette karşılaştığı hoşa gitmeyen görüntü ya da konuşmaları ebeveynleriyle paylaşmaya teşvik edilmelidir.
  • Gerekli ise profesyonel destek alınmalıdır.

Çocuk pornografisi, daha geniş anlamda çocuğun cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü alanında araştırmalar yapılarak, Türkiye’deki durumun saptanması ve alınabilecek önlemlerin araştırılması gerekir. Internet kafelerde 18 yaş altı bireylerin ulaşabileceği sitelere yaşa uygun kısıtlama getirilmesi gerekir. Cinsel sömürünün uluslararası boyutunun olması nedeniyle, çocuk pornografisi alanında uluslararası geçerliliği ve gerçekçiliği olan tedbirlerin alınması konuya yerinde bir yaklaşım olacaktır. 

Ayrıca, ergenlerin internet kullanımına dair istatistiki bilgileri ve ebeveynler olarak sergilenmesi gereken yaklaşımları içeren “Akıllı Telefonlar, Tabletler, Bilgisayarlar ve Internet” başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. 

KAYNAKLAR:

Alikaşifoğlu M. İnternet kullanımı ve çocuk ve ergen sağlığı 

www.tbmm.gov.tr/arastirma_komisyonlari/bilisim_internet/docs/Turk_Pediatri_Kurumu_.internet%20Kullanimi%20ve%20cocuk-Ergen-sagligi.pdf

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.