Kültür, Sanat, Spor

Bilim Kurgu & Fantastik Filmler ve Tim Burton

Yazan: Maşide Deniz* – 12 Nisan 2017

Bilim ve sanata olan ilgim, hep vardı. Özellikle bilim, benim için apayrı bir yere sahip. Her zaman insanlık için bilim alanında önemli buluşlar, keşifler yapmak ve öncülük etmek istemişimdir. Sanırım bilim kurgu ve fantastik filmleri sevmemin, izlememin ve hayatımda yer vermemin nedenlerinden birisi de bu. Böyle filmlerin insanların ufkunu genişlettiğini; hayal gücünün ve beyninin sınırlarının olmadığını bize gösterdiğini düşünüyorum.

Bilim kurgu türündeki filmleri izlerken, kendimi bir sihre kapılmış gibi hissediyorum. Filmlerde insanlığı ilgilendiren bir sorun söz konusu olduğunda, farklı ırk ve dinlere sahip düşman insanlar bile, birlik ve beraberlik içinde birbirlerine destek oluyorlar. “Her şey bitti, artık geri dönüş yok!” denilse bile, içlerinden bazı karakterler, her şeyin daha güzel ve iyi olacağına dair içlerindeki umut ışığını kaybetmiyor, aksine yanındaki insanlara da bunları aşılıyorlar. 

Fantastik türde ise mantık ve gerçeklik çerçevesinden uzak bir yol izlenir. Filmdeki olay ve hikaye bizi bambaşka bir evrene yolculuğa çıkarır.

Benim gerçek hayatın acı kayıplarına, savaşlarına, ölümcül açlık ve sefilliklerine, monotonluğuna, sabit fikirliliğine, düşünce ve fikir özgürlüğü yoksunluğuna tahammülümün olmamasının yanı sıra sabrım da kalmamıştır. En azından bu tür filmler beni GERÇEK ACI DÜNYAMIZDAN alıyor ve kısa bir süreliğine de olsa, hayal gücümün serbest olduğu bir dünyaya dalış yapmama olanak sağlıyor. İşte bu yüzden, “Bilim Kurgu ve Fantastik Filmleri” seviyor ve önem veriyorum.

Fantastik filmler deyince Tim Burton, akla gelen isimlerin başında yer alır. 

Tim Burton, senarist, yönetmen, oyuncu, yapımcı, animatör ve görsel sanatçı sıfatlarının sahibi. Kendisi, en çok yönetmen olarak tanınır. 

Problemli bir çocuk olan Tim Burton’ın bu zamanlara gelmesi kolay olmadı. Sorunlarını insanlara açmayı sevmeyen Burton, sürekli resim çizer. Oluşturduğu karakterler de ona bir nevi arkadaşlık etmişlerdir. Burton onlara iç dünyasını yansıtmıştır. Yapıtlarında da bu izlere rastlamak mümkün. Oluşturduğu karakterler, naif ve iyi niyetlidir. Ama bir tarafları hep eksiktir. Bu da hayattan aldıkları darbeler sonucunda olmuştur. Karakterler, tuhaf zevklere ve görünümlere sahip olsalar bile, zararsız ve temizdirler, tam da Burton’ın istediği gibi. 

Burton, filmlerinde az ve öz olmaya önem verir. Gotik ve fantastik türde ortaya çıkardığı yapıtlarında kontrast renkler kullanarak karanlığı simgeler. Filmleri abartılı, ihtişamlı, gotik ve masalsıdır. Bir nevi ütopik dünyadır.

Tim Burton’ı sevmemin bir nedeni de çizim yapmayı çok sevmemdir. İnsan ilişkilerinde pek başarılı olamam. İçine kapanık, çekingen, arkadaş edinemeyen, kendi dünyasında yaşayan bir tip olarak betimlerim kişiliğimi ve benliğimi. Benim için Bay Burton, iyi bir rol model, başarılı bir insan. Umarım ben de hayallerimi izleyip, imkansıza inanıp, mutluluğa çıkan kapıyı aralarım (yani en sevdiğim işi layıkıyla yapabilirim).

Tim Burton’un filmlerinden bir seçki:

Bayan Peregrine’nin Tuhaf Çocukları – 2016

Alis Harikalar Diyarında – 2010

Sweeney Todd: Fleet Sokağı’nın Şeytani Berberi – 2007

Charlie’nin Çikolata Fabrikası – 2005

Ölü Gelin – 2004

Büyük Balık – 2003

Makas Eller – 1990

Batman – 1989

* Maşide Deniz, Marmara Üniversitesi, SHMYO Patoloji Laboratuvar Teknikleri Bölümü’nde öğrencidir. 

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.