Yazan: Klinik Psikolog İpek Şensu – 26 Ocak 2022
Cinsiyet hoşnutsuzluğu, kişinin (en az altı ay boyunca) doğduğu biyolojik cinsiyet ile hissettiği cinsiyet kimliği arasında belirgin ve dayanılmaz bir şekilde rahatsızlık duymasıdır.
‘Cinsiyete uymama’, o cinsiyetin gerektirdiğinden, öğretildiğinden, klişelerinden farklı davranmak demektir. Örneğin, kızların etek giymemesi, erkeklerin oyuncak bebekle oynaması, kızların erkeklerle oynamak istemesi vb.
Çocuklar üç yaşlarından itibaren cinsel kimliklerinin farkına varmaya ve eğer doğumda atanmış cinsiyetleriyle (biyolojik cinsiyetleriyle) hissettiği cinsel kimlik arasında bir uyuşmazlık varsa, bunun stresini yaşamaya başlayabilirler. Çocuklar genellikle bu rahatsızlıklarını, yetişkin ve ergenlerden farklı olarak, belirgin bir biçimde gösterirler. Örneğin, kız çocukları erkeklerde penis görüp kendilerinde olmadığını fark ederlerse ağlayabilirler ya da açık açık “Anne, ben kızım” diye sözel olarak ifade edebilirler.
Ancak unutulmamalı ki, yapılan bir araştırma gösteriyor ki, 5 – 12 yaş arası cinsiyet hoşnutsuzluğu (uyuşmazlığı) yaşayan her çocuk ergenlik döneminde bu hoşnutsuzluklarını devam ettirmiyor. Sadece %12 ile 50’sinde bu durum ergenlik ve yetişkinliklerinde devam ediyor.
Ergenlik döneminde ise bu durum çok daha farklı seyrediyor. Sinirli, agresif, depresif, kendini hiçbir yere ait hissedemeyen ya da kendini bir yere / birilerine ait hissetmeye çalışan ergenler cinsiyet hoşnutsuzluğu ile beraber iyice içlerine kapanık, mutsuz ve / veya öfkeli oluyorlar. Kendilerine zarar verme ve / veya intihar davranışları gösterebiliyorlar. Madde ve alkol kullanımları artabiliyor. Cinselliği kendi başlarına ve bilgisizce keşfettiklerinden dolayı cinsel yollarla bulaşan hastalık kapmaya daha meyilli olabiliyorlar. Ayrıca kendilerindeki bu uyuşmazlık dışardan kendi akranlarınca fark edildiğinde zorbalığa uğrayabiliyorlar.
Yapılan başka bir araştırmada trans bireylerin %81.4’ü kimliklerini lisede fark ettiklerini; ancak kime ve nereye başvurmaları gerektiğini, kiminle konuşmaları gerektiğini bilmediklerini dile getirmişler.
Ergenlik döneminde cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan bireyler, ailelerinden destek ve kabul gördükleri takdirde, destek görmeyen bireylere oranla daha az depresif belirti göstermelerini sağlıyor. Yapılması gereken şeylerin başında, kişilerin desteklenmesi, dinlenmesi, olabildiğince cinsiyet kimliklerini yaşamalarına izin verilmesi, kendilerini güvende ve seviliyor hissetmeleri, profesyonel destek almaları gelmektedir.
Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.