İlişkiler

Ebeveynlik Tarzımız

Yazan: Ece Gökyar – 27.09.2016

“Sadece babası tarafından seçilen haftada üç filmi yine babasıyla birlikte izlemesi koşuluyla, okula gitmesine, herhangi bir sorumluluk almasına ya da çalışmasına gerek yok, isterse bütün gün uyuyabilir.”
 

Elinizi kalbinize koyun ve samimiyetle söyleyin; lisede okuyan oğlunuzun yoldan çıkmakta olduğunu görseniz, Kanadalı baba David Gilmour’un yaptığı bu anlaşmayı siz de oğlunuzla yapar mıydınız? 

Tahmin edebileceğiniz gibi bu bir anket sorusu değil. Bu bir kitabın konusu* ve asıl gündeme getirmek istediğimiz mesele şu: 

Ergen çocuklarımıza karşı kullandığımız ebeveynlik tarzımız nedir?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2006 yılında yaptığı Aile Yapısı Araştırması’na göre, ülkemizde 3 – 17 yaş aralığında çocuğu bulunan anne ve babaların kullandığı en temel ceza yöntemi “azarlamak” şeklinde tespit edilmiş. 

Gelin şimdi bebeklikten itibaren anne baba olarak sergilediğimiz olası davranış ve tutumlara bir göz atalım.

Bebeklikte; aşırı ilgi, şefkat, sevinç, cesaretlendirme, dokunma, sarılma, şarkı söyleme, oyun oynama, kitap okuma, bir dakika bile yanından ayrılamama, ona doyamama. 

Çocuklukta; okulla ilgili gelişmeleri takip etme, sportif ve sanatsal faaliyetleri organize etme, sorumluluk verme ve takip, ödevlere yardım etme, geri bildirim verme, sınırlı özgürlük tanıma, yanlış doğru ayrımını öğretme ve yaşına uygun beklentiler içine girme.

Peki ya ergenlikte?

Aşırı kurallar, sınırlama ve denetlemeler, cezalandırma, azarlama, acımasız eleştiri, tartışma, bağırma, sınırlı övgü, güvensizlik, aşırı sorgulama, hayatına ve seçimlerine aşırı müdahale etme.

Ya da…

Ergenin içinde bulunduğu yeni durumu daha önceki yılların bir devamı gibi görüp, aynı şefkat ve ilgiyle aşırı koruma, kollama.

Çocuklarımızın ilerde mutlu, olgun ve ilgili bireyler olmasını istiyorsak, onlar kendi ergenlik dönemlerini doyasıya yaşarken bizim de mevcut ebeveynlik tarzımıza bir miktar ince ayar yapmamız gerekebilir.

Ünlü Çin filozofu Lao Tzu’nun söylediği gibi, Başkalarını bilmek bilgelik, kendimizi bilmek ise aydınlanmadır.

O halde, bizim için de fırsatlarla dolu olan yavrumuzun ergenlik dönemini hep birlikte en iyi şekilde değerlendirelim, emin olun, pişman olmayız.

* Film Kulübü – David Gilmour – Domingo, BKZ Yayıncılık – Mayıs 2010

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.