Yazan: Gonca Buket Demirtaş * – 25.11.2021
Aralık ayının gelmesiyle birlikte bütün Avrupa süslenip en şatafatlı zamanına giriyor. Biz de tercihimizi Almanya’nın Bavyera eyaletinin başkenti olan Münih şehrinden yana kullandık ve yılbaşı ruhunu üç gün boyunca doyasıya yaşadık.
1. Gün
Münih Havalimanı’ndan şehre ulaşım için en kolay yol “S-bahn” isimli treni kullanmak. Flughafen München durağından S1 veya S8 no’lu S-bahn’a binerek Hauptbahnhof’ta veya Karlsplatz’ta inerek şehrin merkezine ulaşabilirsiniz.
Münih, II. Dünya Savaşı’nda bombalanmasına rağmen, tam bir Orta Çağ şehri. Biz de gezimize Frauenkirche ile başladık. Gotik tarzda yapılmış bu kilisenin içinde Kral IV. Ludwig’in mezarı bulunmakta. Bir efsaneye göre ise kilisenin girişindeki ayak izi şeytanın ayak izi. Ardından şehrin en eski kilisesi olan St. Peter’s Church‘ü ziyaret ettik. Biz çıkmadık ama dileyenler 300 basamaklı kulesine çıkıp şehri kuşbakışı izleyebilir (ücreti 5 Euro).
Münih’te Noel pazarları Kasım ayının sonundan Aralık ayının sonuna kadar şehrin en turistik noktalarına kuruluyor. Bunlardan en meşhur ve en büyük olanı Marienplatz‘ta kurulan pazarlar. Şehrin kalbi Marienplatz, eskiden suçluların idam edildiği noktaymış. Meydandaki belediye binasının tepesindeki Glockenspiel isimli saat her gün 11.00’da gösteri yapıyor.
Şehir çikolatası, süslü bira bardakları, Bavyera şapkası ve porselenleri ile meşhur. Meydanda kurulan Noel pazarlarında sosisli sandviç, tuzlu ve tatlı krepler, çikolata, kek, zencefilli kurabiye, şekerleme gibi yiyecekler bulabilirsiniz. Bu dönemin en meşhur içeceği ise sıcak şarap. Depozitolu bardaklarla verilen sıcak şarap genelde 8 Euro; bardağı geri verdiğinizde 4 Euro olan depozitoyu geri alıyorsunuz.
Marienplatz’dan Karlsplatz meydanına yürürken cadde boyunca kurulu olan Noel pazarlarını da mutlaka gezin. Trafiğe kapalı olan bu caddede department stores (Hırmer bunlardan bir tanesi) olarak adlandırılan çok katlı mağazalar da bulunmakta. Ayrıca Karlsplatz meydanında yılbaşı için özel olarak kurulan bir de buz pisti mevcut.
2. Gün
Bugünkü ilk rotamız Schloss Nymphenburg oldu. Hauptbahnhof durağında yerin altındaki otomatlardan biletimizi alarak 17 no’lu otobüse bindik ve Schloss Nymphenburg durağında indik.
Burası Wittelsbach Hanedanı tarafından yazlık saray olarak kullanılmaktaymış. Sarayın içerisinde görülebilecekler arasında I. Ludwig’in Münih’in en güzel kadınlarının portrelerini yaptırdığı Güzel Kadınlar Galerisi, sarayın bahçesindeki kanallarda binilen gondollar, saray hanedanı tarafından kullanılan faytonlar ve porselenler bulunmaktadır.
Saraydan sonra tekrar Münih’in merkezine dönerek lüks markaların dükkanlarının bulunduğu cadde olan Maximilianstrasse‘de yürüyerek Backerei E. Knapp & R. Wenig isimli pastaneye geldik. Alman pasta ve ekmekleri ile meşhur olan bu pastane 1900 yılından beri hizmet vermekteymiş. Biz de kurabiye ve tuzlu bir Alman simidi olan “Bretzel” aldık.
Noel pazarlarının kurulduğu bir diğer nokta Viktualienmarkt. Aslında burası 12 ay kurulu olan sabit bir pazar, fakat Aralık ayında Noel’e özgü kulübeler de kurulmakta. İçerisinde İskandinav tarzı balık ekmek satan restoran, kasap – şarküteri, çiçekçi ve yılbaşı için özel kurulan yılbaşı ağaçları için süsler, sıcak şarap ve bira satan kulübeler bulunmakta.
Münih’te mutlaka gidilmesi gereken mekanların başında bira bahçeleri geliyor. Hofbrauhaus, Hitler’in büyük konuşmalarına ev sahipliğini yapan ve Mozart’ın da müdavimi olduğu bira bahçesi. 1500’lerden beri bira üretmekteymiş; II. Dünya Savaşı sırasında aşevi kısmı hariç yıkılmış ve sonradan aslına uygun olarak tekrar inşa edilmiş.
3. Gün
Üçüncü güne Odeonsplatz meydanında başladık. İlk durağımız meydandaki İtalyan barok tarzındaki kilise Theatinerkirche oldu. Hemen ardından tam karşısındaki Munich Residenz‘e geçtik. Burası Bavyera krallarının ikametgahı olarak kullanılırmış. Binanın avlusunda kurulan noel pazarında çubuklara geçirilmiş çikolata kaplı meyvelerden yiyip sıcak bira içerek soğuk havada içimizi ısıttık.
Ardından Hofgarten isimli sarayın bahçesinden yürüyerek rotamızı Englischer Garten, yani İngiliz Bahçeleri’ne çevirdik. Yunan tapınağının da önünden geçerek bir diğer Noel pazarlarının kurulu olduğu Chinese Tower’a geldik. Burada Alman usülü mac-n cheese yiyerek biraz dinlendik ve parktaki kulübeleri gezdik.
Şehrin meydanına yürürken Zafer Kapısı olan Siegestor üzerinden yürüdük. Bu üç kemerli zafer takı Bavyera heykelleri ile taçlandırılmış. Leopoldstrasse üzerinden yürüyerek Odeonsplatz’a tekrar geldik ve şehrin alışveriş caddesini yürüyerek Marienplatz’a ulaştık. Münih’e Christmas döneminde geldiyse insan yolu tekrar tekrar Marienplatz’a düşsün istiyor.
Meydandan Sendlinger Tor’a doğru uzanan cadde boyunca kurulu noel pazarlarını da gezerek Asamkirche’ye vardık. Rococo ve geç barok tarzında yapılan bu kilise, aslında özel bir kilise olarak inşa edilmiş fakat halkın direnişi sonucu herkese açılmış.
Münih gezimizi Marienplatz’ta sıcak şarap içip Rathaus’ta canlı olarak sergilenen Christmas müziklerini dinleyerek sonlandırdık.
* Gonca Buket Demirtaş: “Hayattaki en büyük tutkusu dünyayı gezmek olan bir Endüstri Mühendisiyim. Seyahat etmek benim için bir tatil veya boş zaman aktivitesinden öte bir yaşam tarzı. Polonya’da Erasmus, İngiltere’de MBA yaptım ve şu an özel sektörde beyaz yaka olarak çalışıyorum.“
Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.