Yazan: Sibel Şensu – 26 Eylül 2022
Bu hafta sonu çocuklarınızla deniz kenarında, sakin ve şirin bir yerde olmak ve belki biraz da denize girmek isterseniz İstanbul’un Anadolu yakasında, Karadeniz’e açılan uçta yer alan sahil köyü Poyraz tam da size göre.
Tarihi en az 500-600 yıl öncesine dayanıyor olmalı. Çünkü yeşillikler arasında saklanmış az sayıda ev dışında en önemli tarihi eserleri olan Poyrazköy Camii ve Kalesi’nin o dönemlerden kaldığı düşünülüyor. Köyün yüzünü çevirdiği masmavi koya yukarlardan bakabilmek için Kale’de dolaşabilir ya da Camii’nin komşuluğunda yer almış çay bahçelerinden koyu seyre dalabilirsiniz. Yakın bir tarihe kadar manzaranız koyun sağ tarafına yerleşmiş balıkçı barınağı, tersane ve rengarenk boyanmış irili ufaklı balıkçı tekneleri olacaktı. Koyun sol tarafına baktığınızda ise önce balık lokantaları, en uçta geniş kumluk bir plaj ve mevsim yazsa, neşeyle suya dalıp çıkan her yaştan insan görecektiniz.
Şimdi ise gözünüze ilk çarpan, bütün haşmeti ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü olacak. Önce iki yakayı birleştiren bu zarif ama ıssız köprüyü, sonra da altında akıp giden geniş maviliği seyre dalacaksınız. Her ayrıntıyı doya doya içinize çekince, işte o zaman, karşı kıyıda göze batmadan çekingence duran küçük Garipçe Köyü de dikkatinizi çekecek.
Zamanında Trabzon ve Rize’den gelenlerin yerleştiğini ve şimdilerde 1000 kadar kişinin yaşadığını yazıyor kaynaklar. Gerçekten de Poyrazköy’e gittiğimde bazen evlerde ve eğri büğrü sokaklarda hiç kıpırtı olmuyor ve köyün ‘uyuduğunu’ düşünüyorum. Sadece Camii’nin yakınındaki çay bahçeleri kahvaltılıkları ile bizi bekliyor ve bazen konuklarla oldukça kalabalık oluyor. İster kahvaltı tabağı ya da serpme kahvaltı alıyorsunuz ve dayanamayıp mıhlama veya menemen ile zenginleştiriyorsunuz. Ya da daha alçak gönüllü bir sabah, sadece kavurmalı tost ve çay ile yetiniyorsunuz.
Fikrinizi değiştirirseniz üzerine kavurmalı bir omlet de ekleyebiliyorsunuz. Masanızdaki enfes kokularla birlikte haklı olarak çevrenize doluşan kedilere de hazırlıklı olmalısınız.
Beykoz ilçesine bağlı olan bu köye nasıl ulaşırım diye düşünürseniz Kadıköy’den 35-40 km gibi olduğunu bilmelisiniz. Toplu taşıma ile de ulaşma seçenekleri var. Kavacık’tan 135 numaralı otobüs bir seçenek. Daha da güzeli deniz yoluyla ulaşım. 2022 Şehir Hatları yaz tarifesinde Poyraz ile Anadolu Kavağı, Rumeli Kavağı ve Sarıyer arasında vapur seferleri olduğunu görebilirsiniz. Çok sık değil, ne yazık ki, ama keyifli olacağına kuşku yok. Kendi aracı ile gelenleri ise bir sürpriz daha bekliyor. Yol üstünde Yoros Kalesi tabelasını görürseniz “Cenevizliler veya Bizanslılardan kaldığı sanılan, İmros Kalesi ile birlikte boğazların girişinin kontrol edilmesi amacıyla yapıldığı düşünülen Yoros Kalesini görmeden geçmeyin”, diyor gezginler… Kalenin çok güzel bir manzarası olduğunu ve bir çay bahçesi bulunduğunu okudum. Belki benden önce siz gider bize anlatırsınız.
Yazın plajlarından da rahatça yararlanabileceğinizi biliyoruz. Peki ya soğukta yapılabilecek ne var? Poyrazköy’ün kışı da, yazı kadar olmasa da güzel. Oldukça soğuk ve rüzgarlı ama o kadar az kişi gidiyor ki, içerlerde oturacak bir yer buluyorsunuz. Karadeniz’le Marmara’nın kucaklaştığı muhteşem manzarayı özlediğinizde, kışın da olsa rotanızı Poyraz’a çevirebilirsiniz.
Mutlu anlar biriktirmeniz dileğiyle…
Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.