Kültür, Sanat, Spor

Tiyatro, Yaşamdır!

Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü.

Dünya genelinde 1961 yılından beri kutlanan bu önemli günün son derece anlamlı bir amacı bulunuyor: İnsanlar arasında barış ve anlayışı tesis etmede sanatın ve sahne sanatlarının birleştirici gücünden faydalanmak ve tiyatro aracılığıyla seyirciyle kurulan bağı geliştirmek.

Biz de bu vesileyle, barış ve anlayışa en çok ihtiyaç duyduğumuz tarihin bu zaman diliminde iki değerli tiyatro ustamızın ülkemizde tiyatroya dair değerlendirmelerini derleyerek sizlerle paylaşmak istedik.

2021 yılında aramızdan ayrılan şair, yazar, tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Ferhan Şensoy, Türk tiyatrosunun tarihsel gelişimini şöyle özetler*:

Karagözle başlayan serüvenini, tuluatla sürdürmüş geleneksel temaşa sanatımız. Ortada uzun dönem yazılı metin olmamış. Kimi ustaların kağıda geçmese de, oynaya oynaya oluşturduğu kolpolar, açmazlarla ustadan çırağa sözsel olarak aktarılan bir kırıntı miras var bu konuda. Fransa’dan gelen fötr şapkalı adam Burhanettin Tepsi sayesinde, tuluattan yazılı tiyatroya yatay geçiş yapmıştır tiyatromuz. Nedense tiyatro tarihimizde adı yeterince anılmayan bu adam, Fransa’da önemli ustalarla çalıştıktan sonra yurda dönmüş ve kurduğu kumpanyada yazılı bir metne dayanan tiyatroyu başlatmıştır.

Burada bir parantez açalım… Burhanettin Tepsi, İstanbul Belediyesi’nin kurduğu ve 1914’te açılan Osmanlı Güzellikler Evi, o zamanki adıyla Darülbedayi-i Osmanî’nin (yani günümüzün İstanbul Şehir Tiyatrolarının) ilk öğretmenlerindenmiş. Afife Jale, Behzad Haki Budak, İsmail Galip Arcan ve Muhsin Ertuğrul gibi tiyatrocuların yetişmesinde büyük katkısı olmuş.

Ve devam eder Ferhan Şensoy:

Daha sonra Muhsin Ertuğrul’la bir sürü tiyatro geleneği ve kavramı kazanılmış, batılı anlamda reji, sahne, dekor, afiş anlayışı yerleşmiş, bu biçimsel ilerlemeler yanında tiyatromuz özgür ve çeşnili bir söyleme kavuşmuş, devlet tiyatroları ve konservatuarlar kurulmuş, yerli ve özgün tiyatro yazarları yetişmiş, en önemlisi tiyatroculuk meslekten sayılmaya başlanmıştır.

Sanat hayatında 70 koca yılı geride bırakan tiyatromuzun bir diğer usta oyuncu ve yönetmeni Haldun Dormen’e 2020 yılında yapılan bir söyleşide şu soru sorulur: Türkiye’de hayatı boyunca bir kere bile tiyatro oyunu izlememiş çok kişi var. Hayatlarında ne eksik?” Ustanın cevabı çok nettir: “Yaşam eksik. Ama onların olduğu yerde mümkün olduğu kadar tiyatro yapmak lazım. Bu görev bize düşüyor.

Çok doğru!

Tiyatro, yaşamdır.

Müzikle, dansla, şiirle zenginleşen rengarenk bir dünyadır.

Daha barışçıl, daha insancıl, daha çağdaş, daha özgür bir düzene duyulan özlemdir, çağrıdır.

Başkaldırıdır, eleştiridir, dünya görüşüdür, felsefedir, aydınlanmadır.

Empatidir, mizahtır, ilhamdır, nefestir.

Tiyatronun tüm insanlığa barış, adalet, eşitlik, anlayış ve hoşgörü getirmesi dileğiyle tüm tiyatro emekçilerinin ve tiyatro severlerin Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun!

KAYNAKLAR:

* Ferhan Şensoy – Eşeğin Fikri (Bilgi Yayınevi –  Mart 2018, 20. Basım)

https://www.biyografya.com/biyografi/1427

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hurriyet-cumartesi/hala-sahnede-olmama-sasirmalarina-sasiriyorum-41577462

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.