Anasayfa, Yaşam

“Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz”

28 Ekim 1923 gecesi Mustafa Kemal Paşa’nın arkadaşlarına “Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz” dediğini ve bütün gece mecliste oylanacak bildiriyi hazırladıklarını bilirsiniz. Cumhuriyetimizin ilan edildiği, saltanatın resmen kaldırıldığı ve yerine “hakimiyetin kayıtsız şartsız millete geçtiği” 29 Ekim’i, her yıl coşkuyla kutluyoruz.

Atamız bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi gençliğe emanet etmiş ve  “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizsiniz. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz”, demişti. Ülkemizin çocuklarına cumhuriyet rejiminin kazanımlarını anlatmak, elbette, bizim neslimizin görevi.

Bu yazıda, Cumhuriyetin 10. yılında Ankara’ya gelmiş bir gazetecinin gözünden Türkiye’nin ve başkentin yaşadığı değişimi aktaracağız. Bu değişimler, bir ülkenin ve toplumun doğru bir rejimle nasıl hızla ilerlediğini ortaya koyuyor. *

İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung Gazetesi, 27 Haziran – 22 Ağustos 1933 arasında 5 bölümlük bir seri halinde Türkiye hakkında makaleler yayımlamış.  2 Temmuz tarihli nüshasında, “Yeni Türkiye Başkentin Gelişimi” başlıklı bir yazı yer almış. Yazarı belirtilmemişse de makalenin, daha önce de gittiği Ankara’ya Cumhuriyetin 10. yılında bir kez daha giden bir yabancı tarafından kaleme alındığı sanılıyor. İstanbul’dan Ankara’ya trenle 16 saatte ulaşan yazar, Ankara Garı’nda trenden indiğinde, Avrupa medeniyetine dair olduğu düşünülen her şeyin benimsendiği bir manzarayla karşılaşıyor. Ankara Palas’tan, “büyük Avrupa şehirlerindekiler kadar seçkin ve zarif olan otel, günlük hayatın merkezi konumunda” ifadeleriyle söz ediyor ve oteli mükemmel ve eksiksiz buluyor. Gözlemlerini tanımlamaya şöyle devam ediyor: “…herkes Avrupai giyimli; insanlar dış görünümlerine özen gösteriyorlar ve ayakkabılarının parlaklığının en ufak bir toz tanesi ile bile kirlenmemesine dikkat ediyorlar. Bu nedenle de her sokak köşesinde canlı ve yetenekli ayakkabı boyacıları, her daim kalabalık berber dükkanları ve sayısız fotoğrafçılar var.

Korkmazcan ve Işık, Cumhuriyetin 10. yılında bir yabancı gözüyle yazılan bu makalede şu sonuca ulaşıldığını belirtmekteler: Makalede ulaşılan sonuç, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin genç başkentinin 10 yıl gibi kısa bir sürede Avrupa’nın çağdaş şehirleriyle boy ölçüşebilecek seviyeye taşınmış olması yönünde olmuştur. Atatürk’ün kişisel çabalarıyla çağdaş uygarlıklar seviyesinin üstüne çıkma hedefiyle gerçekleştirilen Türk Devrimi’nin yaşam alanı olarak kurgulanmaya çalışılan Ankara’nın ele alınış şekli ilgi çekici görülerek bu çalışmada ele alınmıştır.”

Atamız Türk ulusunun karakterine ve adetlerine en uygun olan idarenin, Cumhuriyet olduğunu düşünmüş ve bu rejimin Türk ulusunu emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğunu ifade etmiştir.  Cumhuriyetin, “Büyük Türk ulusunun ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında, akıl ve şuurunda kurulmuş olduğunu” ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını” söylemiştir. **

En büyük bayramımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.

KAYNAKLAR:

* Yazımızda Selcan Korkmazcan ve Selva K. Işık’ın konu ile ilgili makalesinden alıntılar mevcuttur. Korkmazcan NS, Işık RSK. Cumhuriyetin 10. Yılında Neue Zürcher Zeitung Gazetesi’nin Ankara Hakkındaki Makalesi. Ankara Araştırmaları Dergisi 2018; 6(1): 91-95.

** Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I-III

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.