Gündüz Saka İle Yaşama Dair

Etkili İnsan Olmak – 2

Yazan: Gündüz Saka – Ruhsal Danışman – 17 Şubat 2022

“Etkili insan” kavramı üzerine sohbetimize devam ediyoruz. Bu kavram, bizim yaşamımızdaki en temel hedeflerden birini oluşturuyor. Hepimiz, çevremizde hatta dünyada bilinen, tanınan, değer verilen, önemsenen, saygı duyulan ve sözleri ile kitleleri etkileyen ve iz bırakan biri olmayı isteriz. Hatta bunun hayalini bile kurarız. Tam adını bu şekilde koymasak da, özellikle ilişkilerimizde, bizim isteklerimizin yerine getirilmesini çok güçlü bir şekilde isteriz. Çünkü bu düşük bilinçli toplumda etkili insan olamadığımızda hayat zorlaşıyor. Öyle ki, insanların bizlerin üzerindeki etkilerini bertaraf etme çabasıyla ömrümüzü tüketiyoruz. Bırakın isteklerimizin gerçekleşmesini, huzurlu bir an yaşamak için bile öncesinde mücadele etmemiz gerekiyor.

Ancak böyle olmamalı. Bizim evrenin planı böyle olmadığı gibi, ‘etkili’ olmak adına yapılanlar da bu yaşamın kurgusuna uygun değil. Nasıl ki yaşama ve sisteme uymayan düşünce ve davranışlarımız bize olumsuzluk olarak yansıyorsa, “etki” kavramı ve “ben” bilincinin birleşmesi de hem o kişiye hem de çevresindekilere olumsuzluklar yaşatarak mutsuzluk getiriyor. Kısaca ifade edersek, etkili insan kavramı, bizim için yaşamsal öneme sahip bir konu olarak ilişkilerimizin temelinde yer alıyor.

Bu konuda bilinçlenmek istiyorsak, etkili insan nasıl olunur, etkili insan ne yapar, nasıl düşünür ve nasıl davranır soruları üzerine düşünmemiz ve neleri nasıl yapacağımızı da bilmemiz gerekiyor.

Etkili insan kavramını insan ilişkileri kapsamında değerlendiriyoruz. Bu konuda çoğunlukla yapılan hata ‘etki’ ile ‘gücü’ birbirine karıştırmaktan kaynaklanabiliyor. Çünkü düşük bilinçli toplumda ‘etki’ ancak güçle elde edilebilen bir durum olarak algılanıyor. Ne kadar güçlüysen o kadar etkili oluyorsun gibi düşünceler seçim ve davranışlarımızı şekillendiriyor. O zaman şu soruları sorabiliriz. Bu gücün kaynağı ne? Etkinliğimiz gücünü nereden alıyor?

Şayet bir kişinin etkinliği para, makam, mevki, aile, grup, topluluk, fiziksel özellik, kanun, ırk, din gibi dünyevi konulardan kaynaklanıyorsa, buradaki etkili insan konusu bizim ilgi alanımıza girmiyor. Ayrıca, insanlar üzerinde etki oluşturmak ve onları istediğimiz gibi yönlendirmek için korku duygusunu ve sevgiyi kullanmamız da konumuz dışında yer alıyor. Para, mevki ve diğer dünyevi güç kaynakları süreklilik oluşturmayabilir. Bir süre sonra para, makam veya diğer bir güç kaynağını kaybedebiliriz. Dolayısıyla bu durumda etkinliğimiz de sona erecektir. Bu nedenle, süreklilik önemli bir konu.  Bazen kişinin etkinliği, ölümden sonraki süreci de kapsayabilir.  Örneğin; Atatürk’ü düşünürsek, etkili kişiliğinin hayata yansımasını hepimiz çok derinden biliyoruz.  Ölümünden sonra da kişiliğinin ve düşüncelerinin yansımaları her alanda ve insanlar üzerinde etki etmeye devam edebiliyor.

Üzerinde konuşacağımız etkili olma anlayışı, kişilik özelliklerimiz ile oluşturduğumuz etkinliği kapsıyor. Diğer bir değişle, var olduğumuz andaki özümüze ait özelliklerimizden yansıyan etkiden bahsediyoruz.

Etki kelimesinin tarifini yapmamız gerekiyor. Etkinin ne olduğunu bilmeden, etkinliğimizi doğru anlamamız ve yansıtmamız gerçekçi olmayacaktır.

“Etkiyi”, düşünce, tutum ve davranışlarımızın yansımasının karşı tarafta oluşturduğu tepki ve iz olarak ifade edebiliriz. Bu çerçeve de etkili insan olma dediğimizde, kişiliğimizin diğer insanlar üzerindeki yansımasını ve sonuçlarını ifade ettiğimizi söyleyebiliriz.

Oluşturmak istediğimiz etki bizim bilincimizden, duygu ve düşüncelerimizden, kendimizi ifade etme becerimizden ve bireysel enerjimizden, diğer bir değişle frekansımızın yüksekliğinden kaynaklanıyor olmalı.

Bu özelliklerimiz karşı taraftan hissedilmeli ve o kişi hiçbir baskı altında kalmadan düşüncelerimize tepki oluşturmayan bir kabulleniş halinde uyum sağlamalı. Bizlerin görüşlerini kabul etmese de, kontrolsüz bir tepki ve karşı çıkış sergilememeli. Ortamdaki enerji düşmeden iletişim devam edebilmeli. Bizim hakkımızda daha sonra olumsuz bir şekilde tepki oluşturmadan ikna olmuş bir ruh halinde kalabilmeli.  Bizim etkimizi oluşturan özelliklerimizi kendi kişiliğine müdahale ve saygısızlık gibi algılamamalı. Etkimiz sevgi halinde olma temelinde oluşturulmalı.

İlerideki bölümlerde bu noktaya kadar konuştuklarımızı daha detaylandırırken insanlar üzerinde böyle bir etkiyi nasıl oluşturacağımızı da paylaşacağız. Şimdilik sevgiyle kalın.

Etkili İnsan Olmak yazı dizimizin 1. bölümü için tıklayınız.

Etkili İnsan Olmak yazı dizimizin 3. bölümü için tıklayınız.

Yasal Uyarı: Her hakkı www.superergen.com’a ait olan özgün içerik, Fikir ve Sanat Eserleri ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. https://www.superergen.com adresine çalışır durumda link verilerek alıntı yapılabilir.